Henüz limonata gibi olan şu güzel havalarda insan fark etmiyor ama kısa bir süre sonra Türkiye'nin en önemli gündemi bir kez daha sıcaklar olacak. İnsanlar birbirlerine "merhaba" demeden önce “Bu ne sıcak ya” diyecek, sıcak değil de esas nemin çok kötü olduğu konusunda görüş birliğine varılacak, suya atlayan çocuklar ana haber bültenlerinde kendilerine yer bulacaklar. Eğer bu kavurucu sıcaklarda ekonomik yöntemlerle serinlemek istiyorsanız, bize kulak verin. Bi kaç iyi fikrimiz var... Normal şartlarda mecbur kalmadıkça pek öyle yanından yöresinden geçmediğiniz banka şubeleri, sıcak günlerde en büyük kurtarıcınız olabilir. Çekinmeyin, korkmayın, içeriye adımınızı atın. İlk anda iliklerinize kadar işleyip sizde bir vahaya düşmüş duygusu uyandıracak olan klimanın o mis gibi soğuğuna biraz dikkat etmeniz lazım yalnız. O rahatlamayla şubeden konut kredisi çeken oldu, 3 dakika serinliycem derken 3 senedir taksit ödeyen var. Aman diyelim… Salona gitseniz olmuyor, odada zaten hiç durulmuyor. Sıcağa karşı önlemi evin içinde almanız gerekiyorsa biricik dostunuz buzdolabı hemen yanıbaşınızda. Öncelikle içini boşaltın, rafları çıkartın. Kapı tarafına çok elleşmeyin, oraya yerleştireceğiniz erzak sizin yiyecek stoğunuz olacak. Yalnız unutmayın 30 küsür derecelerden ansızın 4-5 derecelere ineceksiniz. O yüzden yanınızda kazak bulundurmanız lehinize olur. Kazak da tamamsa başınıze eğerek girin, ceninz pozisyonu alıp yavaşça oturun. Serinliğin verdiği keyif bir anda karşınızdaki yumurta rafında göreceğiniz kurumuş yarım limonla birlikte daha da artacak “Ohoo sen hala burada mısın ya?” demenizle birlikte hoş bir sohbet başlayacak. Neyse ki sıcağa karşı bu devirde çaresiz değiliz. Her adımda bir benzin istasyonu, her istasyonda araç yıkama için otomatik fırça makineleri var. Tuhaf bakışlara aldırış etmeden medeni cesaretinizi toplayıp bir adım atabilirseniz o makinenin içine, gerisi kolay. Serinlemekle kalmıyorsunuz, üstüne günlük duş ihtiyacını da aradan çıkartıp pırıl pırıl oluyorsunuz. Fırçaların dönmesi bitip bandın çıkışına geldiğinizde benzinlik görevlisine bahşiş vermeyi unutmayın. Adettendir. Uygulaması bir hayli riskli olan bu yöntemde ise, her anneanne evinde bulunan yaklaşık 300 kilogramlık yorganı kullanacağız. Bu yorganın altına girerek, dış dünya ile bedeniniz arasına kesin bir sınır çizebilirsiniz. Ortam sıcaklığından tamamen izole olmuş şekilde, yorgan altında serin ve kuru kalarak bütün bir yazı (hatta kışı da) çıkarmanız mümkün. Ancak bu yöntem yorganın altından çıkamayarak havasız kalma ve Allah muhafaza boğulma riskini de içerdiği için biraz riskli. Tek başınıza, denemeyin. Yorgan altına girmeden evvel bir yakınınıza haber vermeyi unutmayın... Dışarı çıkmayacaksanız gönül rahatlığıyla evde uygulayabileceğiniz bir metod. Dolaptan çıkarın, soğuk soğuk sürünün. Oh. Mis. İkinci derece yanığı bile tedavi etme kudretindeki asırlık yoğurt kültürü hepi topu 35-40 derece sıcaklıkla mı baş edemeyecek? Kısa süreli de olsa faydasını görebilirsiniz. Yöntemin en büyük dezavantajı birkaç nefes sonra tıkanmaya yol açarak baygınlığa dek uzanan bir yelpazede oluşabilecek yan etkiler. Ama bunları da çok kafaya takmaya gerek yok. Kaldırılacağınız hastane de, bindirileceğiniz ambulans da büyük olasılıkla klimalı olacaktır... Evet, evet yapın bunu. İstanbul’un dört köşesinde birden karşınıza Şahin Irmak ve Ayça Erturan çıkabilir. Sıcaktan ötürü halüsinasyon görmüyorsunuz, gerçekten karşınızdalar ve gerçekten ellerinde buz gibi Nestea’ler var. İçin, kana kana için. Susuzluğunuz gidene kadar, dışarıdaki Afrika sıcağı içeride Sibirya kışına dönene dek için. Şahin’le Ayça, “Kim daha çok Nestea içirecek?” diye #serinlikiddiası yarışındalar. O yüzden ellerini bol tutacaklar merak etmeyin. Haydi bakalım iyi serinlemeler!
1. En yakın banka şubesine sığının
Beyler serinleyen çıksın, bu kadar insan bekliyor ayıptır!
2. Buzdolabına yerleşin
3. Araba yıkama makinelerini kullanın
Elbette can simidimizi unutmuyoruz. Önce güvenlik...
4. Anneanne yorganı altına girin
Anneanne yorganı: Isı yalıtımında lider çözüm ortağınız...
5. Vücudunuzu yoğurtla kaplayın
- Esmiyor...
6. İki arkadaş hızlıca birbirinize üfleyin
- Bunu da üfleyip bayılıyorum ben abi...
7. İstanbul’da ansızın karşınıza çıkacak komik tiplere güvenin
facebook'ta Paylaş twitter'a Yolla