Türkiye'nin İlk Cinsellik Sempozyumunda, "Cinsel Bir Yaşam Mümkün Mü?" Sorusuna Yanıt Arandı
Bir süredir gerçekleştirilmesi beklenen "Cinsellik: İlişki ve Seks Kültürünün Yaşam Kalitesine Etkisi" isimli sempozyum, dün akşam İstanbul Çırağan Otel'de yapıldı. Beş saat süren sempozyumda, Türkiye genelinde sıkça karşılaşılan cinsel sorunlar ve bu sorunların bireyler üzerindeki etkileri tartışılırken, cinsel hayatın uzak bir hayal olmadığının altı çizildi.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ünlü cinsellik uzmanı ve terapist Doç. Dr. Ersin Özbükey, son günlerde yaşanan çoluk çocuk demeden toplu tecavüz olaylarını ülkemizdeki sağlıklı cinsel yaşamın eksikliğine bağlayarak, "Toplumumuzun nesillerdir içinden çıkamadığı problemleri ve bu konuda kafalarda oluşan 'cinsellik nedir', 'sağlıklı bir cinsel yaşam için neler gerekir' ve 'gerçek hayatta seks yapan insanlar var mı' gibi bazı soruları aydınlığa kavuşturabilmeyi umuyoruz" sözleriyle toplantının ana hatlarını çizdi.
"Yapan nasıl yapıyor?"
Toplumumuzun cinselliğe olan çekingen yaklaşımının, bugün yaşanan problemlerin temel sebeplerinden biri olduğunu ifade eden Özbükey, "Yabancı sinemalarda seyrediyoruz, cinsellik istenirse nasıl da yaşanabiliyor. Filmde oynayan herkes iyi kötü bu işin ucundan tutmaya gayret gösteriyor. Hiçbir şey yapamayanın en azından dudaktan veyahut dil marifetiyle, bu 'French' denen usulde öpüştüğünü görüyoruz. Demek ki bir şekilde o ülkede bu tarz şeyler olabiliyor. Yoksa adamlar tutup da olmayan şeyi filme koyacak değiller" sözleriyle Batı ülkelerinin bu konuda katetmiş olduğu aşamaya dikkat çekti.
"Bizzat öpüşen gençler var"
2008'in Temmuz ayında Antalya'da izlediği uluslararası bir kongrede söz alan Hollandalı bir katılımcıdan, cinselliğin normal şartlar altında 13-14 yaşlarında başladığını öğrendiğini belirten Özbükey, "Öyle bir ortamda bunu konuşmacıya sormak biraz da ayıp kaçacağından, Almanya'da yaşayan bir akrabamızı telefonla aradım. Kendisinin bana söylediğine göre 10-11 gibi çocuk denecek bir yaştan itibaren bilfiil öpüşmeye başlayan, ergenliği az geçtikten sonra da tam anlamıyla cinsellik yaşayan gençler varmış. Büyük de konuşmamak lazım, günahı boyunlarına ama bunlar çok büyük ihtimalle gerçekten olan şeyler" şeklinde konuştu.
"Ülkemizin potansiyeli muazzam"
Konuşmaları ara ara kıkırtılarla kesilen Özbükey, cinselliğin gerçekte ne olduğuna dair bir soruyu "İki bedenin birbiri ile kusursuz dansı, eşsiz uyumu gibi tanımlar yapılıyor. Yani bilemiyorsun, tam olarak orada emin olamıyorsun. Ama diyeceğim o ki, bu işler bir şekilde oluyor. Olmayacak şey değil. Artık bu 'Bizde olmaz' kafasından kurtulmamız lazım. Olur, bizde de gayet güzel olur" şeklinde yanıtlarken, "Bir defa hepimizin burada bir araya gelebilmiş olması bile buna en büyük kanıttır. Çünkü çok afedersiniz annelerimiz, babalarımız...Yani tam o şekilde olmasa bile, bir şekilde...Tabii hoş değil onları böyle düşünmek fakat...Hay Allah ya nasıl girdik bu konuya eheh" sözleri salonda buz gibi bir havanın esmesine yol açtı.
Özbükey, konuşmasına "Neyse artık sürtünerek, mürtünerek bizim de bir yerden başlamamız...Arka sıra! Arkadaşım, neden gülüyorsunuz? Komik bir şey mi anlatıyoruz?" sözleriyle son verirken, sempozyumun geri kalan 4.5 saatlik bölümünde, Aşk-ı Memnu dizisindeki öpüşme sahnelerinin geleneksel Türk aile yapısına verdiği zararlar bütün boyutlarıyla masaya yatırıldı.
facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et