Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
SİNEMA

Uzaylı İstilası Diye Başladık, Cuntaya Karşı Direniş Öyküsü Çıktı: The Eternaut

Zaytung Store Banner
-> ''Personel harici girilmez'' yazılı bir alanın daha yine yol geçen hanına döndüğü Türkiye'de...
-> Günlerdir İran'ın stratejik noktalarına düşen ve İsrail tarafından fırlatıldığı sanılan füzelerin, İran Hava Savunma Sistemine ait olduğu anlaşıldı...
-> Transferde üç majör isimle prensip anlaşmasına varan Fenerbahçe, konuşulan rakamlar karşısında prensip sahibi olmaktan vazgeçti...
-> İran’ın, İsrail’in saldırılarına karşılık vereceğini açıklamasının ardından Pakistan teyakkuza geçti…
-> İsrail'in İran'a yaptığı gece saldırısının ardından benzin zammına da zam geldi...
FOTOHABER

Adalet Bakanlığı, yeni infaz düzenlemesi sonrasında mahkumların hapse şöyle bir girip çıkacağı U tipi cezaevini Çorum'da hizmete açtı...

Formula 1 araçlarına radar cezası kesmek isteyen Hazine ve Maliye Bakanlığı, İstanbul Park'ın F1 takvimine dahil edilmesi için kolları sıvadı...

VİDEOHABER

Ergenekon Kumpası'nda en azından önce toprağa silah gömüp sonra da kameralar önünde bulmayı beceren AKP'de performans kaybı sürüyor...

BLOG

Türklerin Bitmek Bilmeyen İngilizce Serüvenine Eşlik Etmeye Hazır mısınız? İşte Çeşit Çeşit İngilizce Öğrenme Platformları

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Bol bol düşünmeden karar alıp `Bu ne saçma bir karar ya! Kim aldı bunu?` diyeceğiniz bir yıl daha sizleri bekliyor sevgili Koçlar. Gerektiğinde suçu atabileceğiniz birkaç retro, güneş tutulması, ay solması ve asla hatanızı kabul etmeme yeteneğiniz sayesinde 2025`i de yüksek özgüvenle kapatmanız mümkün görünüyor... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

Olimpiyat Oyunları için Paris'e Giden Milli Takım Kafilesi, Kaldıkları Otelin Yemek Dağıtım (Catering) İhalesini Alarak İlk Başarıya İmza Attı...

2024 Yaz Olimpiyatları için Paris'te bulunan Milli Takım kafilesi, kaldıkları 5 yıldızlı otelin yemek dağıtım (catering) ihalesini alarak henüz turnuvanın ilk gününde önemli bir başarıya imza attı... devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

Erken Davranıp Kendi Ekonomisini Kendi Batıran Türkiye, İran-İsrail Savaşını En Rahat İzleyen Ülke...

İsrail'in 13 Haziran'da İran'a saldırmasıyla başlayan savaş nedeniyle küresel piyasalarda endişeli hava sürerken, erken davranarak 19 Mart darbesiyle kendi ekonomisini kendi batıran Türkiye gelişmeleri en rahat izleyen ülkelerin başında geliyor... devamı...

Ankara Kulisleri: Ekonomiye Katkısı Mehmet Şimşek'ten Fazla Olan Radar'ın İsmi Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Olarak Geçiyor...

Kurban Bayram öncesi otoyollara 30 kilometrede bir yerleştirilen radarlar ilk 2 gündeki tahsilat performanslarıyla başarılı bir sınav verirken, bir süredir görevden alınacağı söylentileri dolaşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in koltuğu için de en ciddi aday olarak öne çıkmaya başladılar...devamı...

Blog

Yeni Başlayanlar ve Bugüne Dek Şuursuzca Binenler İçin: Sarı Dolmuş Gerçekleri!

Çulsuzluğumu dikkate alıp taksiyi elersem ve vapuru da iskeleye olan uzaklığımdan dolayı listeden çıkarırsam, en sevdiğim ulaşım aracı dolmuş benim. Sarı dolmuş. Ufak bir kitleyle, g*t kadar bir aracın içinde en azından ‘’oturarak’’ bir yerden bir yere ulaştığım canım sarı dolmuş…

Canım sarı dolmuş diyorum da işte, bunun da kendi içinde dikkat edilmesi gereken, herkesin bildiğini sandığı ama asla o an dikkat etmediği bazı durumlar da var ve bunlara dikkat edilmediğinde dolmuş bir anda cehenneme dönüşebilir. Hele ki trafik varsa. Hele ki mesaiden çıkıp evlerine ulaşmaya çalışan insanların burunlarından alev de değïl direkt ejderha çıkardıkları o lanetli saatlere denk geldiyseniz. Hele ki mevsim kışsa...

Bugün yeni başlayanlar ve başlayıp da duruma henüz uyanamayanlar için sarı dolmuşlarda hayatta kalma ve maksimum verim alma kurallarını inceleyeceğiz. Hadi buyurun...
 

1. Oksijen ihtiyacı

Oksijensiz yapamayanlardan mısınız? Henüz fotosenteze geçmediniz mi? O zaman cam kenarı haricinde başka yere oturmak neden? Neden insanların arasına sıkışmak ve onların gün boyu sarfettiği ter kokularını çekmek? Salak olmayın, cam kenarına oturun. Düşünsenize hem; dolmuşun bütün air condition sistemini sizin yönettiğinizi… Oranın bir çeşit gezici Mikail şubesi olmak istemez misiniz? Cam kenarını kollayın, tıpkı arkanız hassasiyetinde...

 
- Pardon bizim 20 liradan 1 Beşiktaş vardı ama?
 

2. Kalça sıkılaştırmak hiç bu kadar zevkli olmamıştı...

Spor yapmak isteyip de zamanı olmayanlar buraya iyi baksın. Şoför koltuğunun hemen arkasında, kapı tarafındaki yer tam sizler için! Yanınızda oturanı tanıyorsanız ona yapışırsınız, yok eğer  yabancı ise tutunacak tek bir dalınız dahi yok. Bu da demek oluyor ki dolmuşumuz her viraj aldığında siz koltuğa 15 squat gücünde kıçınızla tutunmak zorundasınız. Yoksa sizi yerden toplarlar (ya da toplamazlar, diğer yolcuların insafına kalmış biraz o). Neyse diyeceğim o ki Latin ekolünden bir popoya sahip olmak için bundan daha iyi bir fırsat bulamazsınız inanın bana. Günde 2 defa o koltuğa otursanız 3 haftada mucize değişime tanık olursunuz...

Bir de buranın yaz aylarında çok aksiyonlu bir olayı var. Şoför bir anda içeriye hava girsin diye otomatik kapıyı açıveriyor.  O an kısa metraj bir film şeridi geçiriveriyor kafanızın içinden (Spoiler: Filmin sonunda suratınız asfaltla bir bütün oluyor)


Mucizenin adı: Her gün Kadıköy - Bostancı
 

3. Ben zaten her acının...

Sen hasbelkader keyfin yerinde başladığın bir günün sabahında dolmuş koltuğuna oturduğun anda başlayan arabeskle bir anda dünyanın kararması ne demek bilir misin abidin? Gidişi sana en çok koymuş, seni bir zalıma bir vefasıza satmış, onulmaz dertlere koymuş eski sevgilinle sabahın körü dolmuşta karşılaşmak, hatta gelip direkt üzerine oturması gibi bir ağırlık o işte. Diyeceğim o ki, o günkü mood’unuzu dolmuş şoförünün playlist tercihine ve insafına bırakmak istemiyorsanız kulaklığı falan unutmayın işte. O yoksa en azından bir pamuk falan bulundurun, gerekirse selpak tıkayın kulağınıza…


Beni musait bi yerde atabilir misin kaptan? Yok yavaşlamadan, bu hızda... 
 

4. “Ben sözelciyim abi”

O zaman direkt dümdüz söylüyorum, dolmuşun en arkasına oturun. En dibe. En bilinmezliğe. Şoför hizasına. Sanki o dolmuş üretim bandından çıkarken fabrikadaydınız ve sizi de orada unutmuşlarcasına, soğukkanlı, bezgin ve umarsız bir şekilde dışarıya bakın. Evet biraz tekerlek üstü, evet her tümsekte götünüz bir karış havalanıyor ama para pul işlerinden en uzak burada durabiliyorsunuz. Kendi ücretinizi ödedikten sonra kafanıza rahat, “Arkadan 2 kişi ne vardı, 10 TL’den bir kişi kim verdi” gibi dertlerden uzaksınız...


- 30'dan 2 kişiiii göztepe ışıklaaar, arkadan 20 uzatan 1 kişinin üstü...
- PARDOON ŞURDAAAN Bİ KİŞEEAAA VEREBİLİR MİSİNAAZ?
- Hay Allah belanı versin! Kaçta kaldıydık şimdi…

 

5. Çekici görünen tuzak: Şoför yanı

SAKIN! En tehlikeli yerlerden biri şoför yanı. Olayla bire bir ve zorunlu bir etkileşimin döndüğü zehirli yer orası. Trafik yüzünden zıvanadan çıkmış şoförün o çılgın manevralarına, sollamalarına ve intihar eğilimine en önden seyirci olmak, iki dakikada bir düzenli olarak kelime-i şaahadet getirmek gibi bir temenniniz yoksa oraya oturmayın. Hadi bunlardan korkmuyorsun, şoförle olan o ömür tüketici iletişimin ihtimalinden de mi korkmuyorsun?


- Benimle sıcak ve keyifli bir sohbete var mısın?


6. Dünyaya bacaklarımı uzatmak için geldim...

Orası işte sağ en arka. Teker üstü. Önün bomboş. Kulağa güzel geliyor değil mi? Ben seni bir de fren esnasında yere köy pidesi gibi uzanırken görmek isterim açıkçası. Ne olduğunu anlamadan hem kayan poponu hem de öne doğru savrulan bedenini kontrol edebilecek robotik zikimsonik sistem mevcutsa sende otur buraya. Bence oturma ama. Sn blrsn.


 - İnsanoğlu kuş misali...
 

7. Yorgunların ve üşümüşlerin cenneti...

En arka koltuğun en ortasından bahsediyorum... Ne para alış-veriş derdiyle ilgileniyorsun ne de başka bir şey ile. Yanındaki hiç tanımadığın insanların arasında kıçını yerleştirip o şekilde trafiğin durumuna göre ısınıyorsun usul usul. Sollama anında sağa sala uçmak yok, öyle sıkışmışsın ki istesen de bir yere kıpırdayamıyorsun. Üstüne bir de camı ‘’aç-kapa’’ diye insanlara imkansızlığından ötürü emirler sarfedebiliyorsun. Ol diyorsun ve oluyor. Dolmuşun tahtı bence kesinlikle orası. Müşteri olma, kral ol...

 

Hadi kazasız belasız ^^

 

(Mervously Brüksel'den bildirdi)


facebook'ta Paylaş twitter'a yolla Allah'a havale et

Sıradaki Blog İçerikleri:

Sıradaki Haberler:

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->