Zaytung.Com Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
SİNEMA

Uzaylı İstilası Diye Başladık, Cuntaya Karşı Direniş Öyküsü Çıktı: The Eternaut

Zaytung Store Banner
-> İran'ın attığı son füzeler yine ağırlıklı olarak sosyal medya mecralarına düştü. Ölü ve yaralı sayısı her dakika artıyor...
-> CHP lideri Özgür Özel'e ''Gel sen de etkin pişmanlıktan yararlan'' diye seslenen Erdoğan: ''Onu tutuklamamış mıydık yahu?''
-> ''Personel harici girilmez'' yazılı bir alanın daha yine yol geçen hanına döndüğü Türkiye'de...
-> Günlerdir İran'ın stratejik noktalarına düşen ve İsrail tarafından fırlatıldığı sanılan füzelerin, İran Hava Savunma Sistemine ait olduğu anlaşıldı...
-> Transferde üç majör isimle prensip anlaşmasına varan Fenerbahçe, konuşulan rakamlar karşısında prensip sahibi olmaktan vazgeçti...
FOTOHABER

Ahmet Özal: ''Babamı demokrasi öldürdü…''

Adalet Bakanlığı, yeni infaz düzenlemesi sonrasında mahkumların hapse şöyle bir girip çıkacağı U tipi cezaevini Çorum'da hizmete açtı...

VİDEOHABER

Ergenekon Kumpası'nda en azından önce toprağa silah gömüp sonra da kameralar önünde bulmayı beceren AKP'de performans kaybı sürüyor...

BLOG

Türklerin Bitmek Bilmeyen İngilizce Serüvenine Eşlik Etmeye Hazır mısınız? İşte Çeşit Çeşit İngilizce Öğrenme Platformları

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Maddi konularda güzel haberler alacağınız bir döneme giriyorsunuz. Ya da sırf bunu duymak için astroloji bölümünü okuduğunuzu biliyor ve etkileşim için sizin duygularınızla oynuyoruz. Şu an biz de çok emin değiliz. Haftaya bir tekrar gelin siz en iyisi... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

Olimpiyat Oyunları için Paris'e Giden Milli Takım Kafilesi, Kaldıkları Otelin Yemek Dağıtım (Catering) İhalesini Alarak İlk Başarıya İmza Attı...

2024 Yaz Olimpiyatları için Paris'te bulunan Milli Takım kafilesi, kaldıkları 5 yıldızlı otelin yemek dağıtım (catering) ihalesini alarak henüz turnuvanın ilk gününde önemli bir başarıya imza attı... devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

Erken Davranıp Kendi Ekonomisini Kendi Batıran Türkiye, İran-İsrail Savaşını En Rahat İzleyen Ülke...

İsrail'in 13 Haziran'da İran'a saldırmasıyla başlayan savaş nedeniyle küresel piyasalarda endişeli hava sürerken, erken davranarak 19 Mart darbesiyle kendi ekonomisini kendi batıran Türkiye gelişmeleri en rahat izleyen ülkelerin başında geliyor... devamı...

Ankara Kulisleri: Ekonomiye Katkısı Mehmet Şimşek'ten Fazla Olan Radar'ın İsmi Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Olarak Geçiyor...

Kurban Bayram öncesi otoyollara 30 kilometrede bir yerleştirilen radarlar ilk 2 gündeki tahsilat performanslarıyla başarılı bir sınav verirken, bir süredir görevden alınacağı söylentileri dolaşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in koltuğu için de en ciddi aday olarak öne çıkmaya başladılar...devamı...

Hamallık Yaparak Yaşamını Kazanan Süleyman Kerince, Bir Zamanlar Köyde Çobanlık Yapmış Olmaktan Utanmıyor

İstanbul Zeytinburnu'nda yaşamını hamallık yaparak sürdüren 46 yaşındaki Süleyman Kerince, hayatının bilinmeyen yönlerini ve istikrarlı başarısızlık öyküsünü basın mensuplarıyla paylaştı. Malatya'nın Darende İlçesi'ne bağlı Bekerek Köyü'nden 1989 yılında İstanbul'a gelen Kerince, köydeyken çobanlık yaptığını söyleyerek ekliyor: "Geldiğim yerden kesinlikle utanmıyorum. Utanacak bir durum yok. Gayet güzel fıstık gibi yiyip içiyordum köy yerinde. Buradaki durumumla kıyaslarsanız epey rahattı aslında..."

Zeytinburnu sur dibinde bulunan tek göz karton evinde basın mensuplarını kabul eden Süleyman Kerince, ailesi, özel hayatı, iş yaşamı ve geleceğe dair planlarıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.

Zor şartlarda okudu

Kerince, köydeyken zorluklar içinde okuduğunu anlatırken adeta o günleri tekrar yaşıyor gibiydi. "Zorluk derken maddi olarak değil de dersler zor geliyordu bana. Düşünün yani, okumayı bile 9 yaşında ancak sökebildim." diyor. Zaten hayatının önemli kırılma anlarından birini de ilkokulda yaşamış. Okuldaki başarısızlığını fark eden öğretmeni bir gün babasını çağırıp Süleyman'ı hiç okutmasalar daha iyi olacağını, boşa masraf etmelerine gerek bulunmadığını ayrıca sınıfın da huzurunu bozduğunu söylemiş. Hayat boyu sahip olduğu tek diplomanın geri kalan öyküsünü de şöyle anlatıyor Kerince:

"Ancak babam en azından okulda kalmam konusunda kararlıydı. 'Hocam bu çocuk evde durdukça da bizim sinirlerimiz bozuluyor. Gözünüzü seveyim 1-2 sene daha idare edin. Verin bi diploma gitsin işte' diyerek ikna etti öğretmenimi. 16 yaşımda afedersiniz kamışa da su yürüdüğü için, sınıf arkadaşlarımla bazı olumsuz durumlar yaşanıyordu. O ara allem kallem derken mezun ettiler beni zaten..."

"Hepimiz bir yana savrulduk..."

Okulu bırakmak maddi anlamda büyük bir darbe olmuş kendisi için. "Hepsinden yaklaşık 6 yaş kadar büyük olduğum için bütün sınıfı hoca da dahil haraca bağlamıştım. Sigaraya falan da para vermiyordum tabii" diyerek, özlemle anıyor hayatının o en müreffeh yıllarını. Köydeki ilkokul arkadaşlarının neredeyse tamamı okulu bitirdikten sonra okumaya devam edip yüksek mevkilere gelmişler. Şimdi fırsat buldukça yine İstanbul'da olanlarla bir araya gelmeye çalışıyormuş ancak gerek kapıdaki güvenlik görevlileri gerek mahkemelerin uzaklaştırma emirleri yüzünden bu konuda bazı sıkıntılar yaşadığını da üzülerek ifade ediyor ve buruk bir tebessümle ekliyor "Hayat işte, hepimizi bir yerlere savurdu..."

İlkokuldan sonra askere gidene kadar 4 yıl çobanlık yapmış, bir yandan da kahvede 51 oynayarak kendisini geliştirmiş Süleyman Bey. Denizli'deki askerliğinin son 2 ayında aldığı onbaşı rütbesi sayesinde de hayatında ilk ve son kez mevki olarak birilerinin üzerinde bulunma fırsatını yakalamış.

Büyük şehir, büyük umutlar...

"Askerden döndükten sonra köyde sevdiğim bir kız vardı onunla evlenmek istedim. O da beni seviyordu... Anladığım kadarıyla yani" diye devam ediyor anlatmaya. Ancak, hem ailelerin karşı çıkması hem de kızın akli dengesinin yerinde olmaması nedeniyle evlenmelerine izin verilmeyince onlar da 1989 yılında birlikte İstanbul'a kaçmışlar. Büyük şehirle ilk tanışması da o döneme denk geliyor. İlk 1 yıl şehri tanımaya çalıştıktan sonra iş aramaya karar vermiş. Bir süre çeşitli şirketlerle görüştükten sonra halde mal taşımanın kendisi için iyi bir kariyer başlangıcı olabileceğine karar vermiş. "Aslında daha iyi bir şey bulana kadar geçici olarak başladım hamallığa ve yine geçici olarak şimdi oturduğum karton eve yerleştik" diyor. Sonrasında ise olaylar düşündüğünden biraz farklı gelişmiş: "Hanım da evlere temizliğe gidiyordu. Daha doğrusu bir kere gitti sonra haber alamadım. Büyük ihtimalle dönüş yolunu bulamadı. İlk evliliğim de öylece bitti zaten..."

Nereden geldiğini asla unutamadı

Her ne kadar büyük şehirin temposuna alıştıysa da arada bir köyünü de özlediğini söylüyor Süleyman Bey ve şöyle bitiriyor açıklamalarını:

"Ama bir laf vardır ya, 'İnsanın doğduğu yer değil doyduğu yer' diye. Gerçi düşününce köyde daha iyi doyuyordum aslında. Neyse işte yani demek istediğim şimdi bulunduğum konuma nereden geldiğimi ve kim olduğumu hiçbir zaman unutmadım ben. Bunun için paramın yettiği kadarıyla bir takım kimyasal maddelerden de destek aldım ama henüz olmadı işte..."

(s_freud Brüksel'den bildirdi)


facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->