Zaytung.Com Zaytung.Com
Zaytung
Uzun uzun yaz
SİNEMA

Alpler'de Heidi Gibi Sekeyim Derken Hayatı Kayanlar: Anatomy of a Fall

-> Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın bu yaz Arapça ve Kur'an Kursu'na yazdırılacağı açıklandı...
-> İçişleri Bakanlığı, Taksim Meydanı’na çıkan bütün yolların da 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmasının yasaklandığını bildirdi…
-> İstanbul Valiliği, resmi bayram olan 1 Mayıs'ı vatandaşların kendi evlerinde kutlayabileceklerini açıkladı...
-> Sabaha karşı Meksika polisinin gerçekleştirdiği Felicita33 huzur operasyonunda herhangi bir uyuşturucu madde ele geçirilmemesi piyasalarda resesyon göstergesi olarak yorumlandı. Meksika Pezosu %6 değer yitirdi...
-> İYİ Parti'den ayrılanların ÇOK İYİ Parti adında yeni bir parti kuracakları Ankara kulislerinde konuşuluyor...
FOTOHABER

İsrail'i protesto bahanesiyle yüzlerce dükkanı yağmalayıp 43 polisi yaralayan hilafetçi teröristlerden sadece 5'ini gözaltına almaya gücü yeten İstanbul Valisi Davut Gül, aradaki farkı 1 Mayıs'ta kapadı...

İsmailağa Örgütü'ne ait camide kaçak göçmen yakalayarak görevini yapan polisi, insan kaçakçısı bir imamın talimatıyla sürgün eden AKP'li Ali Yerlikaya, ''devlet adamı'' taklidiyle takdir topladı...

BLOG

Sevgililer Günü’nü Minimum Maddi Hasarla Atlatma Rehberi…

VİDEOHABER

Adalet Bakanlığı, Dubai'de yaşanan sel felaketini herhangi bir CHP'li belediyeye bağlayabilen savcılara 1 maaş ikramiye verileceğini açıkladı...

ASTROLOJİ

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)

Süleyman Soylu'nun oh çektiği videolara telif atmasının ardından zam haberlerine üzülmek zorunda kalacağınız bir döneme giriyorsunuz... devam...

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Hay Allah, Canınız mı Çekti? İşte Size Birbirinden Keyifli Öykü Platformları...

TFF, Süper Kupa'nın Yarın Sabah Federasyon Binası Önüne İlk Gelen Kulübe Verileceğini Açıkladı...

Türkiye Futbol Federasyonu, Suudi Arabistan'ın ardından Şanlıurfa'da da sahibini bulamayan Süper Kupa'dan bir an önce kurtularak konuyu kapatmak için harekete geçti... devamı...

N'olmuş n'olmuş?

Zaytung Zone

''Amaaan şimdi eve gidip kim yemek yapacak?'' şeklinde düşünen takipçilerimizi diğerlerinden bi tık daha fazla seviyoruz, dürüst olalım...

Popmundo: Maceralar

Bir Mayıs Nedeniyle Tüm Toplu Taşımaya Yasak Getiren İstanbul Valiliği: ''İşe gitseniz n'olcak? Sanki kaç para alıyonuz ki?''

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı'nda vapur seferleri dahil tüm toplu taşımayı yasaklayan ve çok sayıda yolu ulaşıma kapatan AKP'li İstanbul Valiliği'nden işe gitmesi gereken vatandaşlar için de rahatlatan bir açıklama geldi... devamı...

Ekonomik Krizle Boğuşan Türkiye, Ankara'da Her Şeyden Uzak Anayasayla Falan Uğraşan Bir Grup Mutlu AKP'liyi Gıptayla İzliyor...

Uzun süredir yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile boğuşan Türkiye, Ankara’da kendi halinde her şeyden uzak bir şekilde anayasa falan değiştirmeye çalışan bir grup mutlu insanı imrenerek izliyor. Ortak görüş “Yani tabi kafa rahat olunca insan bu tip işlerle ilgilenebiliyor demek ki” şeklinde…devamı...

Ergen Fangirl'lükten Profesyonel Seri Katilliğe Uzanan Bir Kariyer Öyküsü: Swarm

Karanlık dokusu ile bizleri sahnelerin renkli ışıklarının cazibesinden alıp cinayetlerin kucağına bırakan Swarm bu hafta konuğumuz. Amazon Prime’un son zamanlar parlayan dizisi, saplantılı bir hayranın sevdiği sanatçı uğruna cinayetler işlemesini konu alıyor. Hayran olduğu Ni’Jah’ı sevmeyenlere yaşama hakkı vermeyen Dre’nin hikayesi dehşet ile izleyiciyi ekran başına mıhlıyor. Swarm, heyecan verici bölümleri, sırtını gerçeğe dayayan anlatısı ve ürkütücü realitesi ile seçim atmosferinden uzaklaşmak için iyi bir seçenek oluşturuyor. Üstelik projede Donald Glover ve Janine Nebers imzası var. 

 
Mabel? 


Kimler İzlemeli? 

Eğer Atlanta, Fargo, You, Bates Motel, Dahmer gibi projeleri sevdiyseniz Swarm’a da bir şans vermelisiniz. 

Swarm Konusu: Houstonlı siyahi bir genç kadın olan Dre, yakın arkadaşı ve üvey kız kardeşi olan Marissa ile yaşıyor. Nisan 2016 ile Haziran 2018 arasını ele alan dizide, Dre’nin hayatının merkezinde hayranı olduğu Ni’Jah adlı şarkıcı var. Öyle ki bir gün onunla tanıştığında Ni’Jah’ın da aralarındaki gizli bağı fark edeceğinden emin. Ev kirasını konser biletlerine yatıracak kadar gerçeklikten kopmuş olan Dre, başta tuhaf gelen hayranlık hikayesini hikaye açıldıkça bir korku filmine dönüştürüyor. Netflix’in You’suna benzer olan bu saplantılı ilişki kurma biçimi, bütün duygusal yatırımını tanımadığı birine yapan genç kızın trajedisini anlatıyor. (Ni’Jah’ın gxtunun kılıyık)


Hazır elimi kana bulamışken...


Ulaşılmaz olana yüklenen karşılıksız bu anlam, ona ulaşıldığında da “zarar verici” oluyor. Spoiler vermek istemediğim için deşmiyorum ama adeta dogmatik bir inanca dönüşen fandomlukta inanç öylesine kırılgan ki. Herhangi bir “ben Ni’Jah’ı sevmiyorum” dediğinde Dre sanatçının Grammy ödüllerini sıralamaya ve çeşitli savlarla kendi saplantısını meşrulaştırmaya çalışıyor. İkna edilemeyen kişinin ise cezası ölüm oluyor. Negatife tolerans sunmayan ilişkide, Dre’nin inancını kaybetmesi halinde boşluğu dolduracak ikame bir duygusu, kişisi veya inancı olmaması ise asıl sorun. “Steril” hayatında aşk, uyuşturucu, alkol, herhangi bir başka bağlılık veya bağımlılık yok. Ni’Jah’ın yanı sıra junk food diyebileceğimiz yüksek kalorili yiyecekler Dre’nin tek alışkanlığı. Onların ise Dre için bir tür mastürbasyon aracı olduğunu söylemek mümkün, aynı cinayetler gibi. 

  • Dizide ana karakterin seri katil olduğu artık bir spoiler sayılamayacak kadar aşikar. Ancak dizilerde görmeye alışık olmadığımız tercihler var. Örneğin seri katilin siyahi bir genç kadın olması ilginç. Sinema dünyasındaki siyahi kadın klişesinden oldukça uzak. Ancak günümüzde duygusal hayranlık üzerine kurulu ilişkilerin daha çok kadınlarla özdeşleştirildiğini görüyoruz. Eşya biriktirme gibi daha aktif bir faaliyet içinde kurulan hayran olma ilişkileri ise daha çok erkeklerle ilişkilendiriliyor. Dizide saplantılı hayranın kadın olarak seçilmesinin nedeni bu temel ezber olabilir. Bunun yanında gönüllü olarak doğuştan getirdiği kimlikten vazgeçebilmesi için karakterin ayrıcalıklı ve toplumsal olarak üst statüde yer alan bir gruptan olmaması istenmiş olabilir. Sonuçta beyaz bir erkeğin toplum içindeki ayrıcalıklı statüsünü bırakarak fandom kimliğini içselleştirmesi, seri katil olacak saplantıyla gerçek kimliğini geride bırakması kurgusal olarak daha az inandırıcı gelebilir. Daha doğrusu buna izleyiciyi inandırmak daha kolay görülebilir. Yine de alışılmadık bir tercih. 


Billie Eilish ve deli deliyi dakkada bulur teorisi
 

  • Bunun yanında Fargovari bir ileti ile dizinin açıldığına şahit oluyoruz. "Bu bir kurgu eseri değil. Yaşayan/ölü gerçek kişilerle veya gerçek olaylarla herhangi bir benzerlik kasıtlıdır.” cümlesi izlediğimizin ürkütücülüğünü artırıyor. “Yok artık daha neler” demeye meylettiğimiz her an içimizdeki Gülseren Budayıcıoğlu “Gerçek bir hayat hikayesinden” diye kulağımıza fısıldayıveriyor. 

  • Diziye konu olan olaylar birçok ünlünün başına gelen ve magazin basınına yansıyan olaylardan alıntı. Müzik hayranları ve dedikodu tutkunları için adeta bir bulmaca gibi. İzlerken “Bak bu aslında Beyonce” diye dedikodu yapmayan yoktur. Neticede şokopop nesliyiz.... Kaldı ki bu “sırrı paylaşma” güdüsü izleyicinin de kendini diziye kaptırmasına yardımcı oluyor. 

  • Dre’nin Ni’Jah ile aralarında olduğuna inandığı “özel bağ” dizide “melez olduğunu iddia eden beyaz bir striptizci kadın (Paris Jackson)” ile somutlaştırılmış. Gözümüzle gördüğümüz üzere kadın melez değil ancak o buna inanmış ve sonuna kadar iddiasını sürdürüyor. Dre’nin Ni’Jah ile kurduğu bağ gibi bu iddia da gerçekten uzak. Dre’nin bu kadına layık gördüğü ceza, aslında bize olası “bir ayna kırılmasında” yaşanabileceklerin sırrını veriyor.

  • Dizide bir tür kadın tarikatının lideri olarak gördüğümüz Billie Eilish ise sürprizlerden bir diğeri. Güçlü bir hiciv kaynağı olarak kullanılan bu karakterin de sonu Dre’nin inancına nasıl sıkı sıkıya sarıldığının bir diğer göstergesi. O bir kurtarıcı aramıyor hatta bağlılığını sorgulayacak herhangi bir yorumu cezaya layık görüyor. 

  • Swarm’da kullanılan mavi, yeşil gibi soğuk renklerdeki ışıklar ve karanlık atmosferin tezatlığı ilgi uyandırıyor. Hem eğlence hem de karmaşa hissi uyandıran ışıkların özellikle Dre’nin çatışma içindeki zamanlarına denk getirilmesi zekice. Yinelenen ışıklar bizi adeta bir oyunun bir türlü geçilemeyen levelında, Dre’nin tekrar tekrar can çekişmesine seyirci ediyor. 

  • Karakterin her bölümde başka bir olayın, işin, ismin arkasına saklanması hikayeye sürükleyicilik katıyor. Adeta bir suç belgeselinde farklı katillerin izini sürer gibi hissediyoruz. 

  • Dizinin son bölümlerindeki belgeselvari anlatım ve gerçek hikayenin sonuna dair ipucu ise izleyicinin gerçeklik algısı ile oynuyor. Kurgunun nerede bitip gerçeğin nerede başladığına dair belirsiz sınırlar, “şöhret olan kişinin” flu gölgesi gibi önümüze seriliyor. Ni’Jah gerçekte nasıl biri bilmiyoruz sadece sahne personasına hakimiz aynı tüm ünlüler gibi… Hangisi gerçek, ne kadarı gerçek bilmiyoruz. Aynı dizideki hikaye gibi…

Tüm bunların yanında Swarm’ın kadın kimliğine, siyahi kadınların güçlendirilmesine dair bavulunun oldukça boş olduğu gerçek. Dizi saplantılı hayran bir seri katilin hikayesini anlatırken yaptığı seçimlerle dikkat çekse de, onları bir “mesele” haline getirecek altyapıyı kurmaktan aciz kalmış. Cesaretten yoksun bu yanı diziyi bir fenomen olmaktan alıkoyuyor. İlginç ama güvenli sularda kulaç alan bir seri katil dizisi haline getiriyor. 

Gerçekten Böyle Manyaklar Var mı?

Vallahi var… Yerli magazin tarihimizde birçok ünlünün hayranı ile davalık olduğunu biliyoruz. Dünyada ise girişimlerin biraz daha korkutucu olduğunu söylemek mümkün. Aslında Dre kurgusal bir karakter ancak hikaye gerçekten yoğun izler taşıyor. Örneğin Ni’Jah’ın turnesi ve sonrasında ısıran hayran hikayesi bizlere Beyonce’yi hatırlatıyor. Ayrıca dizideki bazı cinayetlerinin gerçek hayatta ayakları yere basıyor. Örneğin Rashida karakterinin ölümünün 2018 yılında Gürcistan’daki bir cinayetten esinlenildiği Variety’e açıklanmıştı. 


Makyaj kanalı mı açsam diyorum?


Henüz ünlü bir isme hayranlık dolayısıyla şekilde işlenmiş seri cinayetlerden bahsetmiyoruz çok şükür. Ancak ünlü ozanımızın söylediği gibi “Olamaz mı, olabilir”. İşte bu nedenle Swarm bu kadar ürkütücü. Gerçeğin kendisi olmasından ziyade ihtimali göstermesi, bizi sanal dünyanın ulaşılabilirliğini, gerçekliğin yerini alan ilişkileri yeniden düşünmeye sevk ediyor. 

Saplantılı hayranlık artık gerçek dünyada bir fenomen. 2000 tarihli Eminem şarkısından bu yana onlara stan deniyor. Günümüzde kurduğu bu tek taraflı bağlar ise parasosyal ilişkiler olarak tanımlanıyor. Karşılıksız iletişimden keyif alan kişiler, parasosyal ilişki üzerinden duygusal birikimler gerçekleştiriyor. Hatta yapılan araştırmalar, bu ilişkiler orta düzeyde kaldığında kişilerin ruh haline iyi geldiğini gösteriyor. Ancak parasosyal ilişkiler gerçek ilişkilerin yerini almaya başladığında ortaya bağımlılıklar çıkıyor. 

Kısaca Swarm ortalama 30 dakikalık bölümleri, gerçekle kurgu arasında gidip gelen ilginç hikayesi ile ilgi uyandıran, vakit geçirmelik bir alternatif. Özellikle psikolojiye ilgi duyuyor, dijitalleşen sosyal ilişki tarzını eleştiriyor, fandom kültürüne anlam veremiyor ve gerilim seviyorsanız, 7 bölümlük bu diziye bir bakın. Prime Video’da bölümlerine ulaşabilirsiniz. İyi seyirler. 
 

(gizemkaboglu Brüksel'den bildirdi)


facebook'ta paylaş twitter'da paylaş Allah'a havale et

Yorumlar:

(11.4.2021)

Belediyenin Almanya’ya eğitime gönderdiği 45 kişiden 43'ü geri dönmedi...

"Aslında dönecekler ama orada kurulu düzenleri var. Yoksa vatanımız cennet..."

Vahit Gözgel, Emekli


Diğer yorumlar ->

(25.11.2020)

AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: ''18 yıl önce araba var mıydı?''

"Genel Başkanları buzdolabı olmadığını iddia ediyordu. Bu yine biraz insaflı çıktı.."

Uğurhan Culak, Elektrik tesisatçısı


Diğer yorumlar ->