Uygulanan başarılı politikalar sonunda devlette görev yapan 80.000 hekimden son 2 yıl içerisinde yaklaşık 15.000 tanesinin istifa ettirilerek şiddet sarmalından kurtarıldığını hatırlatan Bakan Koca, bu hızla gidilmesi halinde önümüzdeki 5 yıl içerisinde ortada şiddet uygulanabilecek herhangi bir hekimin kalmayacağına, bu sayede sorunun kendiliğinden çözülmüş olacağına işaret etti. 

Geçtiğimiz yıl SGK'dan sağlık harcamalarına ayrılan bütçenin 177 milyar olduğuna ve kurumun 20 milyar TL'den fazla zarar yazdığına dikkat çeken Bakan Koca, "Bu yılki zarar ondan çok daha büyük. Peki bu kadar para niye harcanıyor? Halkımız durmadan devlet hastanelerine gittiği için. Halkımız ne için gidiyor? Orada doktor olduğu için. Gördüğünüz gibi devlet hastanelerinde doktor olması hem hekime şiddeti doğuruyor, hem de ekonomimize ciddi bir zarar veriyor" derken, hastanalerin doktorlardan arındırılmasıyla birlikte bu iki sorunun birden ortadan kalkacağını ifade etti. 

Hekime şiddetin yasalarla bilinçli olarak teşvik edilmesi, sosyal medyadaki AK Troller ve havuz medyasındaki besleme yandaş gazetecilere hekimlerin planlı ve organize bir şekilde hedef gösterilmesi, inatla zam yapılmayarak hekim ücretlerinin düşük tutulması ve çalışma saatlerinin sürekli artırılması gibi etkili önlemler sayesinde hekimlerin bir kısmını yurt dışına, daha büyük bir kısmını da özel hastanelere geçmeye ikna ettiklerini belirten Koca, kamuoyunda sık sık gündeme gelen "MHRS'den randevu alamıyoruz. Doktor bulamıyoruz" tarzı şikayetlerin de kat ettikleri mesafeyi göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.   

Bakan Koca, son olarak "Bu kalan hekim arkadaşlarımız tam olarak neden kalıyorlar onu da anlamak güç. Halbuki mesela isim verip de reklam vermek gibi olmasın ama benim sahip olduğum Medipol hastanelerine geçseler hem daha iyi maaş veriyoruz hem de buraya gelen hastalar dünya kadar para ödedikleri için sayıca daha azlar ve hekime karşı çok daha saygılılar. Maalesef bizim insanımız biraz böyle. Bir şeye ne kadar para öderse o kadar fazla saygı duyuyor. Bedava bulunca dövüyor. Yapacak bir şey yok" sözleriyle halen ısrarla devlette çalışan hekimlere seslenirken, hem kendi can güvenlikleri hem de ülkenin ekonomik menfaatleri doğrultusunda bir an önce bu inattan vazgeçmeye çağırdı.